Bolu Köroğlu Kış Kampı
Okuldan çıkış: 18 Ocak 22.16
Okula varış: 20 ocak 23.14
Katılımcılar:
YK: Selin Özdemir, Ahmet Yasin Ergenç, Kutay Atak, Cem Gürbüz, Ayşegül Arabacı, Hakan Ak, Salih Bozal, Oktay Özel, Mert Umut, Efe Taga, Muhammet Ali Doğan, Filiz Özerdem, Hazal Orman, Alim Örnek, Baran Taşan, Nazlı Sarıca, Muharrem Yıldız
Üye Katılımcılar: Mert Deniz, Gizem Oflaz, Eren Karahüseyinoğlu, Asya Küçükbasmacı, Meryem Örnek, Ali Umut Usta, Rana Uygun, Habibe Bilgin, Fatıma Şüheda Özdinç, Deniz Öztüfekçi, Semih Dülger, Elif Berra Evin, Bahar Çiftçi, Ergin Suavi Taşar, Dilara Karabekmez, Berrin Topçu, Betül Aykul, Ahmet Kahraman, Simay Salman, Sinem Öznur, Şefika Güney, ve Emre Gökgöz
1. Gün
18 Ocak saat 18.00 da malzeme dağıtımı başladı ve 19.08 de bitti. Otobüs 22.00da güney meydandan kalkacaktı. O zamana kadar kimi çadır alışverişini yaptı kimi yola çıkmadan önce karnını doyurdu kimi çantasını yeni yeni hazırladı ve en sonunda hareket saati geldi çattı. Ufak bir gecikmeyle 22.16da içimizde kampı kalabalık (39 kişi) yapmamızın heyecanı ve ufak tedirginliğiyle yola koyulduk.

Güney Meydanda Servisi Yüklerken Foto:Habibe Bilgin
İnsanlar dinlensin istediğimiz için vampir köylü oynamayı dönüş yoluna bıraktık ve horul horul uyuyarak saat sabah 04.30 gibi Bolu’ya, Selinin bir yakınının dağ evine geldik. Kalabalık olduğumuz ve büyük traktör ayarlayamadığımız için 2 ekibe bölünmüştük. 2. ekip malzemeleri otobüsten indirip traktöre yüklerken 1. ekip evde hızlıca giyiniyordu. Nihayet saat 05.09da ilk ekip olarak yola çıktık. Plana göre biz vardıktan hemen sonra traktör dönüp 2. ekibi alacaktı ve onlar da o zamana kadar evde sıcak çay eşliğinde bekleyeceklerdi. Yoldaki buzlanma nedeniyle traktörden biraz erken inmek zorunda kaldık ve yaklaşık 05.50 gibi yürümeye koyulduk. 2. ekip ise traktörün onları dönüp alıp aynı yerde bırakmasıyla 07.01 de yürümeye başladı ve böylelikle aramızda 1 saat kadarlık bir zaman farkı oluşmuş oldu.

1. Ekip traktörde, Foto: Selin Özdemir
Yol uzundu ama eğim az olduğu için fazla yorulmamıştık. Yalnız her mola verdiğimizde rüzgar yiyorduk ve artık tek isteğimiz bir an önce kamp alanına varmaktı. 6 saatlik uzun bir yüklü yürüyüşün ardından kamp atacağımız yere birazda öndeki ekibin iz açıp yorulmasının etkisiyle 2. ekiple neredeyse aynı anda saat 12.18 gibi vardık.

Yürüyüş esnasında mola, Foto: Kutay Atak
Aladağlar’ın ve Uludağ’ın yetersiz kar durumundan dolayı geziyi Bolu Kartalkaya’ya yapmıştık ve kulüp olarak ilk defe buraya geldiğimiz için bazı saat hesapları tutmadı. Traktörün de bizi erken bırakmasından kaynaklı tahminimizden geç vardığımız kamp alanında daha fazla vakit kaybetmemek için hemen kolları sıvadık ve zemin düzleyip kar duvarı inşa etmeye başladık.

Kar duvarı inşaatı, Foto: Asya Küçükbasmacı
13 çadırlık 2 bölmeli devasa kar duvarının inşasını bitirip çadırları kurduğumuzda herkes bitap haldeydi ve saat çoktan 14.00 ı geçiyordu. Duvarı kurarken sırasıyla yağmur, kar ve doluya yakalandık. Kalabalık gerçekleştirdiğimiz bu kamptaki bazı insanların bireysel malzeme yetersizliğinden ve hava durumundan kaynaklı çok ıslandık. Nemin de çok yüksek olmasından dolayı ıslanan eşyalar bir türlü kurumuyordu. Yedek kıyafetleri dahil ıslanan bazı kişilere kuru kıyafetleri paylaştırarak çadırlarda yağışın bitmesini beklemeye başladık. Saat 15.30 u geçerken yağış durdu ama inanılmaz bir sis vardı ve 10 metre ötesini görmek imkansızdı. Alim kendini kötü hissedenleri aşağıya indirmeyi teklif etti ama yaklaşık 2 saat içinde 10 santimden fazla kar yağması ve sabah açtığımız izin kaybolması, yakın zamanda havanın kararacak olması, yoğun sis ve insanların çok yorgun olması nedeniyle geceyi geçirmeye karar verdildi. Kuru kıyafetler ve çift tulumlar paylaşıldı yemekler yendi ve gece bir şekilde atlatıldı. Mert Umut bu oluşan boş vakitte hiç durmadı ve kendine küçük bir iglo yaptı.

Kamp alanı, Foto: Kutay Atak
2. Gün
Yağış yüzünden biraz alelacele yaptığımız kar duvarı gece yağan karın ve esen rüzgarın etkisiyle sabah uyandığımızda yıkık dökük haldeydi. Hepimiz eğitimin gerçekleşmesini çok istiyorduk ama insanların ıslanan yağmurlukları, montları, kar pantolonları %100 nem yüzünden hiç kurumamıştı ve eğitim sırasında bu insanlar bu kıyafetlerle bekleyemezdi. Zaten 8 deneyimli eğitim verebilecek kişi vardı ancak 31 kişinin eğitim alması gerekiyordu tek günde yetişmesi imkansızdı bu yüzden yapılacak en doğru şey dönmekti. Bir şekilde geceye kadar yetiştirebilsek bile hava durumu o gece –10 derece gösteriyordu ve o anki koşullarda o geceyi geçirmek istemedik. Bu yüzden sabah uyandığımızda dönüş kararı netleşti. Kar duvarını tekmeleyerek yıkmaya fırsatımız olmadı çünkü gece boyu esen şiddetli rüzgar bizim için o işi halletmişti. Kahvaltımızı yaptık sonra kaşla göz arasında Efe bize çığ testi gösterdi. Çadırları topladık ve 11.18 de inişe başladık ve yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşün ardından traktöre vardık. Dönüşte bizi daha büyük bir traktör daha yüksek bir yerde bekliyordu bu sayede tek seferde inebildik. Saat 13.42 de bütün malzemeleri ve kendimizi traktöre atıp inmeye başladık. Traktörün kasasında 39 kişi ve çantalarla adeta mülteciler gibiydik.

Eşyaları traktöre yüklerken, Foto: Habibe Bilgin
Saat 14.45 gibi dağ evine varmıştık. Her şeyi toparlayıp otobüse geri yükleyerek saat 15.30 gibi İstanbul’a gerisin geri yola çıktık. Bolu merkezindeki tarihi hamamda bir güzel yıkandıktan sonra saat 18.00 da yemek yiyeceğimiz yere doğru yola çıkıp karnımızı bir güzel doyurduk. Saat 20.00 da karnımız şiş bir şekilde İstanbul’a dönerken yapılacak tek bir şey kalmıştı: Vampir köylü oynamak. Hakan’ın moderatörlüğü ile oyuna başladık ve ben (Muharrem) tarihin en kötü polisi olarak kayıtlara geçtim. Maalesef Emre Gökgöz liderliğindeki vampirler tarafından hezimete uğradık. Saat 23.14 ü gösterdiğinde okuldaydık ve malzemeleri toplayıp kurumaları için asmaya ve çadırları kurutmak üzere evlere dağıtmaya başladık. Saat 00.48 de bümedden çıkarken aklımızdaki tek şey zorlu bir kış kampı yaşattığımız insanların eğitimlerini günübirlik bir kazma krampon eğitim gezisiyle taçlandırıp tamamlamaktı…
Gezi sorumlularımız Selin Özdemir, Baran Taşan ve Efe Taga’ya teşekkürler.
-Muharrem Yıldız

Toplu hatıra fotoğrafı, Foto: Selin Özdemir’in zamanlayıcılı telefonu
0 yorum