Yaklaşım:
Sabah 12 gibi ormanda Salim Abi’den ayrıldım ve Kocadölek’e doğru yürümeye başladım. Sıyırma’dan sağa, Buzul Çanağı’na doğru yükseldim. Yukarıdaki resimde Buzul Çanağı’nda ilerlerken bivak yeri, kulvar ve zirve kabaca görülüyor. Saat 5 gibi Kaldı Kuzey Duvarı altındaki buzul çatlaklarında görece uygun bir bivak alanına vardım.
Bivak yerinde hayatımdaki en sıkıntılı geceyi geçirdim. Kuzey duvarından sürekli düşen taşlar şarapnel misali sesler çıkararak yanımdan geçiyor bazı iri kıyım olanları yakınıma düşüyordu. Taşlardan olabildiğince kaçınmak için kazmaları kullanarak çatlağın içinde kendime bir kafa boşluğu yarattım. Gergin gecenin sonunda bir şekilde uyumuşum.
Zirve Yolu:
3.30’da uyandım, bir şeyler yiyip yola çıkmam 4.30’u buldu. Hava aydınlanırken kulvara girmiştim, şartlar iyiydi ama yükseldikçe ıslaklık arttı. Rotaya girmeyi düşünen arkadaşlar kısa bir araştırmayla iki varyant olduğunu kolayca öğrenebilirler. Ben ilk başta Tunç Fındık’ın önerdiği sağ varyantı denemek istedim fakat kaya etabında sabit pursiklere kadar geldikten sonra kayadaki çürüklük canımı sıktı ve kulvardan ilerlemeye karar verip sola yöneldim. Soldan ilerleyince rota sol varyantın gittiği karlı kulvar ve direk yukarı çıkan donmuş şelale etabı olarak ikiye ayrıldı. Şelale etabına girdim, 15-20 metre sonra kaya tırmanışı gerektiren dik bir baca etabına geldim, elimden geldiğince ittirdikten sonra oradan geçemeyeceğime karar verdim ve geri indim. Bu arada şelale etabında gopro kaskımdan bir şekilde düştü ve kulvardan aşağıya yuvarlandı, dönerken almaya karar verdim. Buzdan geri geri inerken 10. metrede kayadan sağa doğru bir travers ihtimalini gördüm, baca etabından çok daha rahattı. Traversi geçtikten sonra sağ varyanta ulaştığımı anladım. Islak bir şelaleyi solundan kaya tırmanışı yaparak geçtim ve sağ çapraza doğru yükselen oluğa girdim, 50-60 metre donmuş şelalede yükselerek futbol sahasına kadar çıktım. Oldukça uzun olan bu donmuş şelalede tırmanmak gerçekten çok eğlenceliydi, sonunda dikliği 90 dereceye yaklaştı ama buz sağlamdı. Daha sonra sağdan futbol sahası denen platoya çıktım.
Kulvarın ana kısmını oluşturan bu bölümü kendimce kısaca şöyle özetleyebilirim: soldan yüksel-kulvar ikiye ayrıldığında(bir kol sola kuzey duvarının içlerine doğru, bir kol direk yukarı buz etabı) direk yukarı giren buz etabına gir- şelalenin ortalarında sağa kayadan travers- ve yukarı çıkan donmuş oluğu takip ederek futbol sahasına kadar çık. Bu şekilde iki varyantı birleştirmiş, kar ve buzdan daha çok faydalanmış oldum.
Futbol sahasına çıktıktan sonra(06.45) artık klasik rotaya bağlanmış oldum. Sağıma Ufak bir kule, soluma zirve kütlesini alarak futbol sahasının soluna doğru yükseldim. Zirveye ulaşan kılçık hattına geldim, krampon ve kazmamı bırakıp kılçıktan zirveye ilerleyerek 8.30 gibi zirveye ulaştım. Zirve defteri çok ıslaktı o yüzden pek yazamadım:)
8.45’de inişe geçtim. Goproyu bulmak için bir şelalenin çukuruna indim ama az daha aşağında kayanın dibinde buldum:)
Uyku probleminden ötürü rotanın ideal zamanını kaçırmıştım, şelaleler ıslanmış, kayalar çözülmeye başlamıştı. Rota’ya girecekseniz zamana çok dikkat etmek gerek, erken girip erken inmek bir çok tehlikeyi ve sıkıntıyı savuşturur. Acelem olduğundan dolayı ip açmadan indim fakat rotaya ipsiz girilmesini tavsiye etmem.
12.50 gibi bivak alanına ulaştım ve 13.30’da apar topar, berduş tarzında Emli’ye doğru inişe geçtim. Salim Abi’yi 2 saat kadar beklettikten ve endişelendirdikten sonra 4.30 gibi ormanda buluştuk.
Begütay Temurhan
0 yorum