ERCİYES TIRMANIŞ RAPORU

Tarih:13-14 Temmuz 2007

Ekip:Pelin Asfuroğlu,Ralf Keysselitz

Kamp:Teleferiklerin Bitiminden sonra, su kanalının başladığı yerin yanı.

13.Temmuz 

12 Temmuz akşamı metro turizmden aldığım otobüs biletimle Kayseri yollarına koyuldum. İnternetten aldığım bilet cam kenarı yerine koridor çıkınca oldukça rahatsız ve uykusuz bir yolculuk oldu ama sabah 09.00 gibi Kayseri’ye sağ salim ulaştım. Ralf benden bir gün önce dağevine gelmiş beni bekliyordu. Alışveriş işini de o hallettiği için, hiç oyalanmadan develi minibüslerine atlayıp dağevine gittim. Dağevinin müdürü Zafer bey her zamanki gibi bizi çok iyi karşıladı. Hatta o kadar yedim dememe rağmen zorla kahvaltı ettirip öyle yolladı. Saat 11.00 gibi dağevinden yürüyüşe başlayıp 12.30 gibi kampımıza vardık. Kanaldaki su bayagı azalmıştı. Çağrı’yla iki sene önce geldiğimizde hem kanaldan deli gibi su akıyordu hem de şeytan karla doluydu. Oysa şimdi kulvarda damla kar yoktu. Biz de kazmaları aşağıda bırakıp zirveyi sırt hattından yapmaya karar verdik. Hem kış için o rotayı da öğrenmek istiyordum, hem de çarşakta boşuna yorulmak istemedik. Günün kalanını kampta muhabbet edip çay içerek geçirdik. Akşam 19.00 gibi uyumak için yattık ama Ralf de ben de 12.00’ye kadar döndük durduk.

14 Temmuz Cumartesi

Saat 02.45 de çalan saatimle gözümü açtım. Zaten yatalı daha 3 saat olmuş çalar saatin bu münasebetsizliğine kızıp bir saat daha uyumaya karar verdim. Ralf de bu fikrimden gayet memnun olmuş gibiydi. Böylece saati 03.45’e kurup yine yattık. Saat 03.45.Bu sefer kalkmak zorundayız. Kahvaltı için sıcak su ısıtıyorum. Bir yandan da çantaları hazırlıyoruz. Ben sıcak suyumu aldıktan sonra ocağı Ralf’e bırakıyorum makarna yapsın diye. Ekmekleri aşağıda unuttuğumuzdan makarnadan başka şansımız yok. Yine de bana sabah sabah makarna yeme fikri pek iştah acıcı gelmiyor. Yanımdaki sandviçle ve nutellayla yetinip makarnayı Ralf’e bırakıyorum.04.50 gibi yola çıkıyoruz. Sırtın girişine ulaştığımızda aşağımızda harika bir gündoğumu manzarası bize eşlik ediyor.Oldukça hızlı be kolay ilerliyoruz. Saat başı verdiğimiz su molaları dışında durmuyoruz. Onlarda oldukça kısa sürüyor. Bu hızla saat 08.00 gibi Hörgüç kayanın altına ulaşıyoruz. Burada rota sırttan çıkıp Hörgüç’ün altından dolaşmaya başlıyor. Hörgüç’ü geçtikten sonra abuk sabuk bir yerlere girip bir süre rotayı kaybediyoruz. Sırta çıkana kadar tuttuğumuz parçası elimizde kalan kayalardan adrenalini yüksek tırmanışlar yapıyoruz. Sonunda sırta tekrar çıktığımzda bir saat kaybetmiş durumdayız. Saat 09.30 gibi zirveye varıyoruz. Kayalarda oyalanmamıza rağmen planlarımızdan daha erken zirvedeyiz. Biraz bir şeyler atıştırıp fotoğraf çekip inişe geçiyoruz. Kayalarda oyalandığımız yeri hızlı bir çarşak inişiyle geçip tekrar sırt hattına bağlanıyoruz. İniş oldukça hızlı ve zevkli geçiyor. Saat 14.00 gibi tekrar kamptayız. Hemen içicek bir şeyler hazırlayıp saat 15.00 gibi toparlanıp dağevine doğru takrar inişe geçiyoruz.16.30’da dağevine varıp odamıza yerleşip duşumuzu alıyoruz. Sonra da bahçede unuttuğumuz ekmekleri kalan sucuklarımızda değerlendirip kendimize sucuk-ekmek ziyafeti çekiyoruz.

 

Ertesi sabah ben erkenden  dağevinden ayrılıp Aladağlar Trans’ı tersten yapmak üzere Barazama’ya geçtim.5 kişilik Belçikalı bir aileyle yaptığım 4 günlük  trans faaliyeti inanılmaz keyifli geçti.2005’te geçemediğimiz Barazama tarafı özellikle görülmeye değerdi. Yine 2005 de kısmet olmayan Emler zirveye de bu sene Büdak adını yazmış oldum.

Demirkazık da cep telefonumla çektiğim süper kötü kalite üç fotoğrafla beraber Erciyes ve Trans fotoğraflarını da grubun foto bölümüne koyuyorum. İlgilenenler için. 🙂

 

Herkese İyi Tırmanışlar
Sevgiler
Pelin Asfuroğlu

Raporun orijinali: http://bogazicidagcilikkulubu.weebly.com/erciyes-t305rman305351-raporu.html


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir