İstanbul’dan Çıkış: 18 Ocak 2023
İstanbul’a Varış: 22 Ocak 2023
Kamp Yeri: Akşam Pınarı Kamp Alanı
Katılımcılar: Ege Onur Tağa, Ramazan Tan, Gülin Özek, Kutay Atak, Efe Kaan Tağa, Muhammet Ali Doğan
Ekipmanlar: 3K, çeşitli ölçülerde sikkeler, 60 metre dry ip, kuşam, Kar ve buz emniyet malzemeleri, karabinalar. (Kask ve Kazma dışındakiler kullanılmadı)
Havaların 2-3 hafta süren bir fırtına sonrası 2 hafta kadar durulmasıyla ve bu sene hava koşullarından dolayı kulüp olarak kış faaliyeti yapamadığımız için sezonu boş geçmek istemedik ve küçük bir ekip olarak dağa gitmek istedik, ilk hedefimizde Şeytan Kulvarı olsa da kulvar koşullarının buna müsaade etmediğini öğrendikten sonra, istikametimizi Alaca Klasik Avcı beli rotasına çevirdik ve planlarımızı oluşturmaya başladık. 18 Ocak gecesi yola çıktık ve 19’unda Ulvi Abi bizi ormanlık alanın girişine kadar bıraktı. Bu noktadan sonra yaklaşık 1 saatlik bir yürüyüşle kamp alanına vardık. Kamp alanımızda hava güneşli ve yaklaşık 20 cm kalınlığında kar vardı.
Planlarımızı gece 2 de yola çıkmak üzerine kurmuştuk ve bu doğrultuda gece 1’de uyanarak kahvaltımızı yaptık. Karşı çadır kahvaltı ve sandviç hazırlamakla uğraşırken biz, 100 yılın buluşu olan protein tozu, karbonhidrat tozu ve elektrolitlerden oluşan karışımımıza -bu kampta öğrendiğimiz en iyi şey buydu, özellikle kışın kamp yapmak isteyen herkese önerilir- geceden ısıttığımız suyu dökerek yedik. Saat 2 olduğunda tüm ekip yola koyulmuştuk. Geldiğimiz gün kamp alanımızdaki ve vadi girişindeki karın inceliğine güvenerek çığ riski olmadığına karar vermiştik fakat kulvar boyu ilerledikçe durumun böyle olmadığını gördük. 1 saatin sonunda önce Gülin, sonra da Kutay geri dönmeye karar verdi. Biz de vadide ilerledikçe daha dik etaplara giriyorduk ve karın kalınlığı artıyordu. Yer yer belimize kadar gelen karda iz açmak tam bir eziyet olmuştu, 4 kişi dönüşümlü olarak iz açıyor olmamıza rağmen eğimden ve derin kardan dolayı yavaş bir şekilde ilerliyorduk. Gece yol bulmanın zorluğuyla yanlış bir noktaya çıktık ve oldukça eğimli bir noktadan karı farkında olmadan yan keserek rotamıza döndük. Geri dönüp arkamıza baktığımızda o kadar büyük bir kütleyi kestiğimiz için büyük bir risk almış olduğumuzu fark ettik.
Yaklaşık 5,5 saat süren dik bir yürüyüşün ardından Avcıbeli geçidi ve Alaca tüm heybetiyle karşımızda duruyordu. Ama güneşin doğmasıyla çığ riski arttığı için geri dönmeye karar verdik.

Tek molayla 5,5 saatlik yürüyüşün sonunda geri dönüş yolunda, soldan sağa Muhammet, Ramazan, Ege, Efe(ben)
Kamp alanına saat 12 de vardık ve yorgunlukta çadırlarımıza çekilip dinlendik. O sırada Gülin ve Kutay da kamp alanında havanın güzelliğinden yaralanıp devasa bir kardan adam yapmışlardı.
21 Ocak sabahı planlarımızda Güzeller denemesi yapmak vardı ama herkes yorgunluğun etkisiyle bu plandan akşam uyurken vazgeçmişti.
Biz de Ramazanla zirve yapamasak bile, birkaç yeni yer öğrenmek için uzun bir keşif yürüyüşü yaptık ve döndükten sonra kamp alanını toplayıp Ulvi abinin yanına gittik. Ulvi Abinin annesi bize mükemmel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. tarif edilemez bir mutlulukla onları yedikten sonra otobüsümüze binerek İstanbula döndük.
Efe Kaan Tağa
0 yorum