FAALİYET : BOZKAYA ZİRVE
Kamp Yeri : Karayalak Kamp Alanı
Tarih: 17.06.2024
Faaaliyet süresi : 15 saat
Ekip : Alim Örnek, Betül Aykul

16 Haziran akşamı 21.00’da Alibeyköy’den Aydoğanlar otobüsüyle Niğde’ye doğru yola çıktım. Betül de sabaha karşı 04.00 gibi Konya’dan otobüse bindi, saat 09.00 sıralarında Niğde otogarda buluştuk. Köy otogarından Çamardı otobüsüne binerek saat 12 sıralarında Ulvi abi’lerin evine vardık. Zirve’yi 17’si gecesi çıkmalı olarak planladığımız için acelemiz yoktu, o yüzden burada biraz oyalandıktan sonra 16.30’da evden çıkıp Karayalak kamp alanına doğru yola çıktık.

Karamanlı Betül yolumuza çıkan koyunları kışkışlarken.

Ben rapora devam etmek isterdim, fakat Betül kendisi yazmak istedi, o yüzden bundan sonrası Betül’ün kaleminden.
-Alim

Ulvi Abi bizi 5 gibi Karayalak kamp alanına bıraktı. Çadırımızı kurup yerleştikten sonra Ulvi Abinin amcasının atının nalını takmak için hepimiz seferber olduk . 8’e kadar Alim ve Ulvi Abi birlikte ona yardım ederken, ben de zirve için gereken malzemeleri hazırladım. Tunç Fındık’ın Bozkaya için uzun bir dağ yürüyüşü nitelendirmesini dikkate alıp gece erkenden yola çıkmaya karar verdik. 4 saatlik bir uykuyla kamp alanından çıktığımızda saat 2.30’du. Hava çok açıktı hatta Alim Aladağlar’da gece yakaladığı en güzel hava olduğunu söyledi (evet söyledim-alim). Keyfimiz baya yerindeydi, özellikle bu zirvenin benim ilk zirvem olacak olması ve Alim’in de ameliyatından sonraki ilk dağ faaliyeti olmasından dolayı aşırı heyecanlı, mutlu ve biraz da gergindik. Çok hype olmalıyız ki, Narpuz geçidindeki vadiyi bitirdiğimizde saat 4’tü. Çok hızlı bir şekilde çıktığımız için burada 15 dk’lık bir yemek molası verdik. Akşamdan hazırladığımız kaşar, kırmızı biberli ve muzlu, yer fıstıklı dürümlerimizi gömdükten sonra tekrar yola koyulduk.

Çok lezzetliydi.

Saat 5.40 gibi dik yamacı çıkmış, geniş çarşak vadinin dibine gelmiştik. Hava artık epey aydınlanmıştı, burada kafa lambalarımızı kapatıp kendimizi vadiye hazırlamak için çay ve su molası vererek biraz dinlendik. Alim sürekli idrarının renginin sarı olduğunu ve dehidrasyonu engellemek için su içmesi gerektiğini söyleyip benim suyumdan (tekrar ediyorum benim suyumdan) lıkır lıkır içiyordu (Bu işin sonu elbette ki hayır değildi). Takip ettiğimiz wikiloc rotasına göre çarşağı olabildiğince sollu gitmemiz gerekiyordu.

Çarşağın solundaki kısım çok daha rahat

Sol taraftaki kayalardan tırmanarak yükseldik. Saat 7.24 gibi uzun ve zorlu tırmanışın sonu geniş bir düzlüğe açıldı. Buradan düz bir şekilde rahatça ilerledikten sonra sola doğru biraz yükseldik. Zirveyi gördüğümüz bu noktada karşıdaki dağların karlı manzarası ve bir de emler tarafında, tam olarak nerden geldiğini anlamadığımız bir çağlayan sesi eşliğinde mola vermeye karar verdik çünkü artık bizi uzun bir zirve yolu bekliyordu. Aşağıdan zirve epey yakın gözükse de aslında ne kadar da uzakta olduğunu Bozkaya bize çıkarken defalarca hatırlatacaktı.

Bozkaya’ya doğru bakarken gördüğüm dağ ceylanı (alim)

Zirve yolunun sağ tarafı ( Emler tarafı) full çarşak, ortası çarşak üstü slap ve sol tarafı düz slab ve kayaydı. Bizi başından beri sorunsuz bir şekilde çıkartan wikiloc rotasına güvenerek sol ve orta arası yükselmeye başladık .Yükselmeye devam ettikçe Alimi irtifa vurmaya başladı. (yaşlandım-alim) Nefesi iyice kesilince çıkışımızı yavaşlattık. İlerledikçe wikiloc rotası bizi sola doğru götürüyordu. Artık zirveyle aramızda 50 metre ve dümdüz, dik bir slab kaldığında Saat 10.30’du. Son kısımda adeta free solo yapar şekilde tırmanırken bir yandan da wikiloc rotasını yapanlara küfürler yağdırıyordum. Alim asla anlamadığım bir şekilde o büyük göbeği (biraz abartı buldum-alim) ve cüssesiyle rahat bir şekilde dik slableri yürüyerek çıkmış , şok içerisinde ağlayarak tırmanan bana yukarıdan destek sözcükleri yağdırıyordu. Ne kadar azarlasam da, o olmasa o kısma asla devam etmezdim sanırım.

Küfür kıyamet son kısmı çıkarken

11.10’da zirvedeydik, BDK Hürtepe ve Emler manzaraları eşliğinde 20 dk’lık bir keyif yaptık.

Zirvede kısa bir dinlenme

Aslında planımız Bozkaya zirveden Hürtepe’ye, oradan da Emler’e geçiş yapıp Çelikbuyduran ve sonra Karayalak vadisinden kamp alanına dönüş yapmaktı ama benim son 50 metrede yaşadığım trajikomik olay (komikti ama trajik değildi bence-alim) ve Alim’in daha önce anlattığım dehidrasyon muhabbeti yüzünden geriye 1.5 litrelik suyumuzun kalınca ben geçiş yapmak istemedim. Ayrıca Alim iyi olmadığını ve bir an önce irtifa kaybetmesi gerektiğini söyleyince dönüşe geçtik. Wikiloc’la imtihanımız bir türlü bitmedi , bu seferde dönüş yolunu yanlış göstermeye başladı. Wikiloc’u kapatıp kendi yön duygumuza güvenerek, Emler tarafındaki çarşak yoldan, farklı bir yerden iniş yaptık. Zirveden iniş çıkışı kadar uzun ve yorucuydu. Düzlük alana geldiğimizde saat 2’ydi . Alim halisünasyonlar görmeye başladığını söylediğinde daha çoook uzun bir yolumuz vardı ve az bir suyumuz kalmıştı. Bir an önce iniş yapabilmek için sol tarafta bulduğumuz tüm çarşaklardan kayarak hızlıca indik. Gelirken karanlıkta çıktığımız yolu sabah dönerken görünce ikimizde şok olduk. Gece o yolu nasıl o kadar hızlı çıktığımızı ikimizde anlamadık çünkü yol asla bitmiyordu.
-Betül

Özellikle son 1 saat, Haziran sıcağının da etkisiyle ve suyumuzun bitmesiyle beraber kabus gibi geçti. Faaliyetten 3 hafta önceki ameliyatımdan sonra ilk zirve faaliyetim olduğu için son 1 saatte çok zorlandığımı söylemeliyim. Fakat bu anlarda yanımda Betül’ün olması benim için çok büyük bir şans oldu. Bütün mızmızlanmalarıma rağmen çok sabırlı ve soğukkanlı davrandı. Bundan sonra da kendisiyle başka faaliyetler yapmak için sabırsızlık duyuyor, bu faaliyetteki partnerliği için teşekkür ediyorum kendisine.

Raporu yaklaşık 2 saatlik susuzluğun ardından saat 18.00 sularında Karayalak’taki çeşmenin altına çöküp kalmışken çektiğimiz fotoğrafla bitirmek istiyorum.
-Alim


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir