Katılımcılar:

YK: Cem Gürbüz, Baran Taşan, Hatice Nazlı Sarıca, Muharrem Yıldız, Alim Örnek

Üye Katılımcılar:

Asya Ahsen Küçükbasmacı, Dilara Karabekmez, Deniz Öztüfekçi, Habibe Bilgin, Gizem Oflaz, Ahmet Kahraman, Eren Karahüseyinoğlu, Fatıma Şüheda Özdinç, Meryem Örnek, Bahar Çiftçi, Şefika Güney

 

Kulübe 2022 yılında girdim ve ben girdiğimden beri bir türlü kış kampı yapamıyorduk. Dolayısıyla ben de dahil birçok insan hala kış kampına gidip eğitimlerini tamamlayamamıştı. Bu seneki kamp denememiz de olumsuz hava koşulları nedeniyle tam olmamıştı. Ama bu geziye gelen herkes kış dağ koşullarını deneyimle şansını bulmuştu. Biz de YK olarak bu kampta zorlu şartları deneyimleyen üyeleri bir gün sürecek bir kış eğitim gezisine götürme kararı aldık. Herkes çok yorgundu ve paralar suyunu çekmişti o yüzden nasıl yapsak diye düşünüyorduk. Sonra bir gün Selin bana kış eğitim gezisinin sorumlusu olmak ister misin? diye sordu. Ben de olur dedim. Ama yanıma gönüllü kimse çıkmamıştı ve ben daha önce hiç gezi düzenlememiştim. Bu biraz gözümü korkutmuştu ama YK dan insanları mesajla darlayarak nasıl yapılacağını öğrenirim diye düşündüm 😀 Salı günü geziyi ayarlayacağımı öğrendim ve geziyi yapmayı planladığımız gün Cuma ya da Cumartesiydi. Yani çok kısa zamanda çok şey yapılacaktı, ortada hiç plan yoktu ve ben nerden başlayacağımı bile bilmiyordum. Ama sonrasında herkese sora sora adım adım yapmaya başladım. Gezinin önce Uludağ’a yapılmasını düşünmüştük. Ama sonra hava uygun değil diye rotamızı Bolu/Kartalkaya’ya çevirdik. Daha önce hiç gitmediğimiz bir yerdi ama günübirlik gideceğimiz için ve Uludağ kadar bürokratik bi yer olmadığı için bir şekilde halledeceğimizi düşündüm. Sayı toplandı, okuldan izin alındı ama araç alınamadı :’( Servis tutuldu, gezi ücretleri toplandı. Bu noktada çok gergindim çünkü kış kampına gidip eğitimleri alabilme adına çok para harcamıştık şimdiye kadar ve kendim de dahil bu kadar insanı oraya o kadar paraya götürüp yine eğitimleri alamadan geri dönmek istemiyordum. Çok fazla emek, zaman ve para harcamıştı herkes ve bunun baskısı çok büyüktü üzerimde. Süreç boyunca ufak aksaklıklar oldu, bazı arkadaşlar geziye katılamadı çeşitli sebeplerle ama en sonunda saat 01.30 civarı, 17 kişi otobüste, Bolu’ya doğru yola çıkmıştık. Şunu söylemeden geçemicem içimden şunu geçirmedim değil: Keşke her gezinin malzeme dağıtımı bu kadar kolay olsa 😀 ve yine keşke her geziye otobüsün yarısı dolu gitsek de iki koltuğa kıvrılıp yatabilsek yol boyunca. Yolculuk çok rahattı ve saat 6 gibi Kartalkaya Kayak Merkezine vardık. Arabada hemen giyindik ve yürüyüşümüze başladık.Biz yürürken güneş doğmaya başladı, manzara çok güzeldi ve çantalarımız çok hafif olduğu için keyfini çıkara çıkara yolumuza devam ediyorduk

 

 Eğitim vereceğimiz yerin tam bi konumu yoktu, yürüye yürüye eğitim vermeye uygun bi yerle karşılaşırız zaten diye düşünmüştük. Efe orda eğitim veren birilerinden bi yer öğrenmişti aslında ama planladığımızdan geç oraya ulaştığımız için kendimiz bir yer bulursak daha iyi olur diye düşündük. Zaten her yer eğitim vermeye uygun gibiydi nerdeyse bulması kolaydı. Yürüyüş çok da uzun sürmedi, gerçekten de her yer eğitim vermeye çok uygundu. Bundan sonraki kış kampları için de uygun bir yer. En son bir kulvar açmaya başladık self arrest eğitimi için ama mat getirmeyi unutmuştuk dolayısıyla açarken çok zorlandık. En sonunda denemekten vazgeçtik çünkü eğim kaymak için yeterli değildi o yüzden biraz ilerilere bakmaya gittik. Orda eğitim vermeye çok uygun bi alan gördük ve nerededeyse bütün eğitimlerimizi bu alan içerisinde tamamladık zaten. Önce kazma eğitimi verildi. Herkes dört ayrı senaryo ile aşağı itildi ve yapana kadar devam edildi buna.

Ardından kramponla yürüme eğitimi verildi. Sonrasında body belaying ve kar babası yapıldı. En sonunda ise eğitimimizi çığ testi ve beeper eğitimi ile bitirdik. Sonlara doğru biraz gevşedik sanırım 🙂 Muharremle kar topu savaşı yapıyorduk. Alim eğitim verirken yanlışlıkla vuruldu bu sırada. Ama en sonunda saat 17.00 civarında her şeyi bitirdik.

3 eğitmen, neredeyse aralıksız 12 saattir 14 insana eğitim veriyordu. Ama ekip çok sağlamdı ve eğitmenlerimiz Alim,Efe ve Cem de aynı şekilde. Bazı noktalarda Baran ve ben öğrenip insanların eğitimlerine biz de bakmaya başlamıştık. O an cidden herkes içten içe kış kampının neden en az 2 gün isteyen bi aktivite olduğunu anlamıştı. Ve yeterli sayıda eğitmenin önemini de. Kar mağrası yapmamız kalmıştı bir tek ama herkes çok rüzgar yemişti, üşümüştü. Cem de kayaların içinde kendi kar mağrasını keşfettiği için 🙂 kar mağrasını atlayabileceğimizi düşündük. Yapımı en az 2 saatimizi alırdı çünkü.

O noktada Baran ve ben önden grubu aşağı indirdik. Sabahın erken saatlerinde pist boştu ve çıkarken kimse bize bir şey dememişti. Ama şimdi dönüş vaktinde, pist kayakçılarla doluydu ve inerken pisti kullanmadan gitmek imkansızdı. O noktada acaba kızarlar mı diye düşündük ama hiç kimsenin umrunda bile olmadık, tabi pistten ve kayakçılardan saygı gereği olabildiğince uzak durmaya çalışarak yürüdük. Arabaya vardık. Herkes üstünü değiştirdi ve çok zaman kaybetmeden araba hareket etti. Sonrasında ise Bolu merkezde yemeğimizi yiyip İstanbul’a yola koyulduk 20.00 civarı gibi. Akşam 23.30 gibi okula varmıştık. Çok güzel bir eğitim gezisi olduğunu düşünüyorum. Başta bayağı gergindim işler yolunda gider mi, hava bozar mı diye ama kimseyi hayak kırıklığına uğratacak bir şey olmadı diyebilirim.

-Gezi sorumlusu Hatice Nazlı Sarıca


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir